AHİRETE İMAN
2:4. Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene
iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.
2:46. Onlar, kesinlikle Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini düşünen ve
bunu kabullenen kimselerdir.
2:62. Şüphesiz iman edenler; yani yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden
Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında
mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü
çekmeyeceklerdir.
2:123. Ve bir günden sakının ki, o günde hiç kimse başkası namına bir şey
ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat fayda vermez. Onlar hiçbir
yardım da görmezler.
2:177. İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik,
o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara,
peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere,
yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz
kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı,
hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları
taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!
3:9. Rabbimiz! Gelmesinde şüphe edilmeyen bir günde, insanları mutlaka toplayacak olan
sensin. Allah asla sözünden dönmez.
3:25. Fakat, onları gelmesinde şüphe edilmeyen bir gün için topladığımız ve hiçbir
haksızlığa uğramaksızın herkese kazandığı şeyler tastamam ödendiği zaman
halleri nice olur?
4:38. Allah'a ve ahiret gününe inanmadıkları halde mallarını, insanlara gösteriş için
sarfedenler de (ahirette azaba dûçâr olurlar). Şeytan bir kimseye arkadaş olursa, ne
kötü bir arkadaştır o!
4:39. Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden (O'nun
yolunda) harcasalardı ne olurdu sanki! Allah onların durumunu hakkıyle bilmektedir.
4:59. Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan ülülemre
(idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah'a ve
ahirete gerçekten inanıyorsanız onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onların
talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.
4:162. Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve
senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler; Allah'a ve
ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz.
6:113. Ahirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) kansın, ondan
hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye (böyle
yaparlar).
7:147. Halbuki âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanların amelleri boşa çıkmıştır.
Onlar, yapmakta oldukları amellerden başka bir şey için mi cezalandırılırlar!
9:18. Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru
kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte
doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.
9:19. (Ey müşrikler!) Siz hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram'ı onarmayı, Allah'a
ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi
tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değillerdir. Allah zalimler topluluğunu
hidayete erdirmez.
9:44. Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla canlarıyla savaşmaktan (geri
kalmak için) senden izin istemezler. Allah takvâ sahiplerini pek iyi bilir.
10:45. Allah'ın onları, sanki günün ancak bir saati kadar kaldıklarını zanneder
vaziyette yeniden diriltip toplayacağı gün aralarında birbirleriyle tanışırlar.
Allah'ın huzuruna varmayı yalanlayanlar elbette zarara uğramışlardır. Zira onlar
doğru yola gitmemişlerdi.
16:22. İlâhınız bir tek Tanrıdır. Fakat ahirete inanmayanlar var ya, onların
kalpleri inkârcı, kendileri de böbürlenen kimselerdir.
18:110. De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim. (Şu var ki) bana, İlâh'ınızın,
sadece bir İlâh olduğu vahyolunuyor. Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi
iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın.
27:3. Onlar ki, namazı kılarlar, zekâtı verirler ve ahirete de kesin olarak
inanırlar.
31:4. O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman
ederler.
42:7. Şehirlerin anası (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve asla
şüphe olmayan toplanma günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an
vahyettik. (İnsanların) bir bölümü cennette, bir bölümü de çılgın alevli
cehennemdedir.
70:2.İnkârcılar için;ki onu savacak yoktur,
70:26. Ceza (ve hesap) gününün doğruluğuna inananlar; |