CEHENNEMİN ŞİDDETİ
2:165. İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk
tanrılar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah'a olan
sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri
zaman (anlayacakları gibi) bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının
çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi.
2:196. Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız
kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı
tıraş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut başından bir rahatsızlığı varsa,
oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere fidye gerekir. (Hac yolculuğu için) emin
olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen
bir kurban kesmek gerekir. Kurban kesmeyen kimse hac günlerinde üç, memleketine
döndüğü zaman yedi olmak üzere oruç tutar ki, hepsi tam on gündür. Bu
söylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah'tan korkun.
Biliniz ki Allah'ın vereceği ceza ağırdır.
3:181. "Gerçekten Allah fakir, biz ise zenginiz" diyenlerin sözünü andolsun
ki Allah işitmiştir. Onların (bu) dediklerini, haksız yere peygamberleri öldürmeleri
ile birlikte yazacağız ve diyeceğiz ki: Tadın o yakıcı azabı!
4:56. Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri gün gelecek bir ateşe sokacağız;
onların derileri pişip acı duymaz hale geldikçe, derilerini başka derilerle
değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah daima üstün ve hakîmdir.
4:173. İman edip iyi işler yapanlara (Allah) ecirlerini tam olarak verecek ve onlara
lütfundan daha fazlasını da ihsan edecektir. Kulluğundan yüz çeviren ve
kibirlenenlere gelince onlara acı bir şekilde azap edecektir. Onlar, kendileri için
Allah'tan başka ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulurlar. (Kendilerini Allah'ın
azabından kurtaracak bir kimse bulamazlar.)
5:2. Ey iman edenler! Allah'ın (koyduğu, dinî) işaretlerine, haram aya, (Allah'a
hediye edilmiş) kurbana, (ondaki) gerdanlıklara, Rablerinin lütuf ve rızasını
arayarak Beyt-i Haram'a yönelmiş kimselere (tecavüz ve) saygısızlık etmeyin.
İhramdan çıkınca avlanabilirsiniz. Mescid-i Haram'a girmenizi önledikleri için bir
topluma karşı beslediğiniz kin sizi tecavüze sevketmesin! İyilik ve (Allah'ın
yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine
yardımlaşmayın. Allah'tan korkun; çünkü Allah'ın cezası çetindir.
5:98. Biliniz ki Allah'ın cezalandırması çetindir ve yine Allah'ın bağışlaması ve
esirgemesi sınırsızdır.
14:7. "Hatırlayın ki Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi)
artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir!
diye bildirmişti."
15:50. Benim azabımın elem verici bir azap olduğunu da bildir.
17:57. Onların yalvardıkları bu varlıklar Rablerine -hangisi daha yakın olacak diye-
vesile ararlar; O'nun rahmetini umarlar ve azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı,
sakınılacak bir azaptır.
20:127. Doğru yoldan sapanı ve Rabbinin âyetlerine inanmayanı işte böyle
cezalandırırız. Ahiret azabı, elbette daha şiddetli ve daha süreklidir.
22:2. Onu gördüğünüz gün, her emzikli kadın emzirdiği çocuğu unutur, her gebe
kadın çocuğunu düşürür. İnsanları da sarhoş bir halde görürsün. Oysa onlar
sarhoş değillerdir; fakat Allah'ın azabı çok dehşetlidir!
35:7. İnkâr edenler için şüphesiz çetin bir azap var, iman edip iyi işler yapanlara
da mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
40:3. O, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, azabı çetin,lütuf sahibi
Allah'tandır ki. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur, dönüş ancak O'nadır.
59:7. Allah'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah,
Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o
mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size
ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun.
Çünkü Allah'ın azabı çetindir.
85:5.O çıralı ateşin ,
85:6.Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar,
89:25. Artık o gün, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.
2:65. İçinizden cumartesi günü azgınlık edip de, bu yüzden kendilerine:
Aşağılık maymunlar olun! dediklerimizi elbette bilmektesiniz.
2:90. Allah'ın kullarından dilediğine peygamberlik ihsan etmesini kıskandıkları
için Allah'ın indirdiğini (Kur'an'ı) inkâr ederek kendilerini harcamaları ne kötü
bir şeydir! Böylece onlar, gazap üstüne gazaba uğradılar. Ayrıca kâfirler için
alçaltıcı bir azap vardır.
5:36. Şüphe yok ki kâfir olanlar, yer yüzündeki her şey ve bunun yanında da bir o
kadarı kendilerinin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için onu fidye
verseler onlardan asla kabul edilmez; onlar için acı bir azap vardır.
6:70. Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen ve dünya hayatının aldattığı
kimseleri (bir tarafa) bırak! Kazandıkları sebebiyle hiçbir nefsin felâkete dûçar
olmaması için Kur'an ile nasihat et. O nefis için Allah'tan başka ne dost vardır, ne
de şefaatçı. O, bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez. Onlar
kazandıkları (günahlar) yüzünden helâke sürüklenmiş kimselerdir. İnkâr
ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap
vardır.
4:37. Bunlar cimrilik eden ve insanlara da cimriliği tavsiye eden, Allah'ın kendilerine
lütfundan verdiğini gizleyen kimselerdir. Biz, kâfirler için alçaltıcı bir azap
hazırladık.
2:174. Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi (âhir zaman Peygamberinin vasıflarını)
gizleyip onu az bir paha ile değişenler yok mu, işte onların yeyip de karınlarına
doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah ne kendileriyle
konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap
vardır.
3:177. Şurası muhakkak ki, imanı verip inkârı alanlar, Allah'a hiçbir zarar
veremezler. Onlar için elîm bir azap vardır.
3:178. İnkâr edenler sanmasınlar ki, kendilerine mühlet vermemiz onlar için daha
hayırlıdır. Onlara ancak günahlarını arttırmaları için fırsat veriyoruz. Onlar
için alçaltıcı bir azap vardır.
4:18. Yoksa kötülükleri yapıp yapıp da içlerinden birine ölüm gelip çatınca
"Ben şimdi tevbe ettim" diyenler ile kâfir olarak ölenler için (kabul
edilecek) tevbe yoktur. Onlar için acı bir azap hazırlamışızdır.
16:88. İnkâr edip de (insanları) Allah yolundan alıkoyanlar var ya, işte onlara,
yapmakta oldukları bozgunculuklar sebebiyle, azaplarını kat kat artıracağız.
17:9. Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan
müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.
3:105. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler
gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.
16:103. Şüphesiz biz onların: "Kur'an'ı ona ancak bir insan öğretiyor"
dediklerini biliyoruz. Kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır. Halbuki bu
(Kur'an) apaçık bir Arapçadır.
2:86. İşte onlar, ahirete karşılık dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu
yüzden ne azapları hafifletilecek ne de kendilerine yardım edilecektir.
16:85. O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara
mühlet de verilmez.
34:42. Bugün birbirinize ne fayda, ne de zarar vermeye gücünüz yeter. Biz zalim
olanlara, yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın! diyeceğiz. |