MAHŞER İkinci
sur’a üflendikten (nesha-i saniyeden) sonra insanların hepsinin diriltilerek
kabirlerinden kalkıp muhakeme edilmeleri için toplandıkları yer anlamına gelir.
Birinci neshada (sur’a ilk üflendiğinde) Allah’ın kalmasını dilediği melekler
müstesna, canlıların hepsi ölecek, yerin ve göklerin nizamı bozulacaktır. Sonra
göklerin ve genişletilen yerin nizamı başka bir şekilde sağlandıktan sonra ikinci
nesha esnasında (sur’a ikinci defa üfürülünce) her insan ve cinnin ruhları,
diriltilen bedenleri ile birleşir. Herkes, diriltildikten sonra, “mahşer” denilen
yere sevkedilir ve burada toplanır. Diriltilen mahlukatın toplandıkları “mahşer”
fevkalade geniş, düz, binasız ve yapısız yepyeni bir yer olacaktır. Peygamberimiz
(s.a.v.), “Kıyamet günü insanlar, halis undan yapılmış dümdüz ekmek gibi esmere
yakın beyaz bir yer üzerinde toplanacaklardır” buyurmuştur. (Buhari) İnsanlar
ve cinler, mahşerde toplandıktan sonra muhakeme olunmak için çeşitli korku ve
sıkıntılar içinde uzun müddet bekletileceklerdir. Bu müddetin bin ila ellibin yıl
arası olduğu söylenir. Mahşer yerinde Hz. Peygamberimiz (s.a.v.)’in yerine
“Livaü’l-Hamd” sancağı verilecektir. Başta Hz. Adem olmak üzere bütün
peygamberler, Resulullah (s.a.v.)’in sancağı altında toplanacaklardır. (Tirmizi) Büyük
bir adalet mahkemesi kurularak herkese dünya da yaptığı her iş sorulacak, amel
defterleri verilecek ve mizan konulacaktır. Herkes küfr ve dalaletteki veya iman ve
hidayetteki rehberleriyle birlikte çağırılacaktır. Bu konuda Kur’an da şöyle
buyuruluyor: “O gün insan sınıflarından her birini rehberleriyle (izinden gittiği
kimselerle birlikte) çağıracağız. Artık kimin kitabı (defteri), sağından
verilirse, onlar kitablarını en küçük haksızlığa uğratılmayarak
okuyacaklardır.” (el-isra, 17/71) Herkese “amel defterini oku” denilecek (el-isra,
17/14). Her insan da amel defterinde neler yazılı olduğunu anlayacaktır. “Yüce
Allah, kula bu gün şahid olarak nefsin ve şahidler olarak Kiramen Katibin melekleri
kafidir, der ve sonra ağzı mühürlenir ve azaları da dünyada neler yaptıklarını
anlatır” (Müslim). “O gün onların ağızlarını mühürleriz. işleyip
kazandıklarını bize elleri söyler, ayakları da şehadet eder” (Yasin, 36/65). |